Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- Bu yazıda, İmam Hamenei’nin Amerika’nın taahhütlerine uymaması ve bu tutumun arkasındaki hedeflere dair görüşlerine yer verilmiştir.
"Amerika Sözünde Durmuyor"
İslam İnkılabı Rehberi, İranlı Besic güçleriyle yaptığı görüşmede şunları kaydetti:“Amerika, verdiği sözleri yerine getirmiyor. Nükleer anlaşma (KOEP) çerçevesinde dediler ki, siz nükleer faaliyetlerinizi azaltın, biz de şu adımları atacağız, yaptırımları kaldıracağız, şu işi yapacağız bu işi yapacağız... Yaptılar mı? Hayır, yapmadılar.”
"Amerikalıların Sözüne ve İmzasına Güvenilmez"
Ayetullah Hamenei, İran Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ve büyükelçileriyle yaptığı görüşmede de şu ifadeleri kullandı: “Ülke yetkilileri, Amerika’nın güvenilmez olduğunu defalarca dile getirdi. Ben de uzun zamandır bu gerçeği hatırlatıyorum: Amerikalıların sözüne ve hatta imzasına güvenilmez. Bu nedenle Amerika ile müzakere etmek faydasızdır.”
"Her Zaman Alacaklı Gibi Davranıyorlar"
İmam Hamenei, Batı’nın çifte standardını da eleştirerek şöyle devam etti: “Nükleer konuda Amerikalılar gerçekten utanmazlıkta sınır tanımadılar. Göz göre göre nükleer anlaşmadan çekildiler, şimdi öyle bir konuşuyorlar ki sanki İran anlaşmadan çıkmış. Öyle alacaklı gibi davranıyorlar ki sanki yükümlülükleri biz ihlal etmişiz! Avrupa ülkeleri de aynı durumda; verdikleri sözleri tutma ve ahlaki davranma konusunda Amerikalılardan aşağı kalmazlar. Onlar da Amerikalılar gibidir ama söz konusu dil oyunu olduğunda daha iddialılar. Hep alacaklı gibi konuşurlar. Sanki biz yıllarca müzakereleri hafife almışız ve taahhütlerimizi çiğnemişiz; oysa bu, onların yaptığı bir şeydi.”
"Söz Verip Sonra Sözlerinden Dönerler"
İmam Hamenei, İran halkından farklı kesimlerle yaptığı başka bir görüşmede ise Amerikan müzakere tarzını şu şekilde özetledi:
1. Amerikalılar, askeri, mali ve medya gücüne dayanarak, bir tarafla müzakereye oturduklarında kendi temel hedeflerini önceden belirlerler. Bunların bazılarını açıkça söyler, bazılarını saklarlar.
2. Görüşmeler sırasında sürekli yeni talepler ileri sürer, pazarlık ederler; ama temel hedeflerinden asla geri adım atmazlar.
3. Müzakere ettiği taraftan somut taviz isterler. Sadece vaatleri kabul etmez, peşin adım talep ederler. İran’ın KOEP sürecinde yaşadığı tecrübe de bunu göstermiştir.
4. Son aşamada ise kendileri peşin kazanım elde eder, karşılığında sadece vaat verirler. İş bittikten sonra da bu vaatlerini unutup inkâr ederler.
“Amerika’nın müzakere tarzı budur,” dedi.
yorumunuz